Günümüzde en yaygın estetik problemlerden biri olan selülit, milyonlarca bireyin muzdarip olduğu bir sorundur. Vücudun farklı noktalarında oluşabilir ve rahatsız edici bir görüntüye yol açar. Selülitlerden kurtulma, bu sorunu yaşayan çoğu kişinin ulaşmak istediği bir hedeftir.
Selülit, yağ tabakaları ve ciltteki bazı deformasyonlar sonucu oluşur. Fakat bunlardan kurtularak pürüzsüz bir cilde sahip olmak imkansız değildir. Siz de hayatınızda bazı değişiklikler yaparak ve birtakım alışkanlıklar edinerek selülitten kurtulabilir, sağlıklı ve selülitsiz bir cilde sahip olabilirsiniz.
Peki, selülit tam olarak nedir? Neden oluşur? Selülitten kurtulmak için yapılması gerekenler nelerdir? Bu soruların cevapları ve daha fazlasını öğrenmek için okumaya devam edebilirsiniz.
İçindekiler Tablosu
Dikkat !
Önemli not alanı
Selülit, genellikle kalça, karın, göğüs ve popo bölgelerinde pürüzlü bir görüntüye yol açan zararsız bir cilt sorunudur. Deri altında bulunan bazı yağ tabakalarıyla lifli kordonlar, daha derinde yer alan bağ dokularına baskı yaparak ciltte eşitsizliklerin oluşmasına sebep olur. Selülit, 3 kategoriye ayrılır:
- Sert selülitler, sıkı bir yapıya sahiptir ve dokununca acır.
- Yumuşak selülitler, süngerimsi bir görüntüye sahiptir ve acı vermez.
- Ödemli selülit, sıvı birikimi ve kan dolaşımı problemleri sebebiyle ortaya çıkar.
Estetik olarak hoş bir görüntüye sahip olmayan selülit, birtakım hayat tarzı değişiklikleri, bakım yöntemleri ve ürünlerle ortadan kalkabilir.
Fizyolojik farklılıklar nedeniyle kadınlar erkeklere oranla selülite daha yatkındır. Kadın vücudunda bulunan yağ hücreleri dikey olarak yer alırken, erkeklerde bu düzen çaprazdır. Kadınların cildi, erkeklere nazaran daha incedir. Östrojen hormonu kadınlarda daha fazladır, bu da yağ depolanma miktarını artırır. Bu farklılıklar, selülitin kadınlarda daha fazla görülmesinin nedenleridir.
Selülit, 3 farklı derecede gözlemlenir:
- Hafif selülit, portakal kabuğu yapısında bulunan, uzaktan çok belli olmayan selülitlerdir.
- Orta selülit, birinci dereceden daha derin dokulara sahiptir.
- Üçüncü derece olarak bilinen şiddetli selülit, oldukça belirgindir. Kişileri en çok rahatsız eden görüntü, üçüncü derece selülittir.
Birinci derece selülit, görüntü olarak rahatsızlık vermeyebilir. İkinci ve üçüncü dereceyse kolaylıkla fark edilebilir bir yapıdadır.
1.1. Selülit Zararlı Mıdır?
Selülit, herhangi bir sağlık problemine işaret etmez ve tıbbi bir müdahale gerektirmez. Görüntüsü sebebiyle rahatsızlık verir. Ancak selülit oluşumuna yol açan nedenler genellikle sağlıksız bir yaşam tarzına işaret eder. Selülit, herhangi bir tehdit oluşturmasa da hayat tarzınızda bazı iyileştirmeler yapmanız gerektiğini sinyalliyor olabilir.
2. Selülit Neden Oluşur?
2.1. Selülit Yapan Yiyecekler Nelerdir?
Her gün tükettiğimiz bazı gıdalar masum gözükse de bedenimizde bıraktığı etkiler dolayısıyla selülit yapar. Kilo durumundan bağımsız olarak bu yiyecekleri yemek, yağ hücrelerini ve dokularımızı etkilediğinden istenmeyen selülit görüntüsüne yol açabilir. Ne kadar fit olursanız olun, selülit problemi yaşama riskiniz bulunur. Selülit yapan yiyecekler kategorisindeki besinlerden uzak durarak cildinizi pürüzsüz hale getirebilirsiniz.
Aşırı tuz içeren gıdalar, sodyum – potasyum dengesini bozar. Bunun sonucu olarak yağ yakımı zorlaşır, vücutta su birikir ve ödem oluşur. Bu kombinasyon, selülitler için ideal ortamı yaratır. Tuz ve sodyum açısından zengin içeriklere sahip gıdaları en az seviyede tüketmeniz, selülit sorununa iyi gelecektir. Bu gıdalardan bazıları aşağıdaki gibidir:
- İşlenmiş etler
- Konserve gıdalar
- Fast food
- Cipsler
- Turşu
Şeker, selülit açısından en kötü etkiye sahip gıdalardan biridir. Yağ hücrelerinde depolanarak hücreleri genişletir. Kan şekerine olan etkisi, açlık düzeylerini de etkileyeceğinden kilo alımını kolaylaştırır. Yani fazla şeker tüketimi, selülit oluşumuna birçok farklı açıdan yardımcı olur. Selülit yapan şekerli besinlerden bazıları aşağıdaki gibidir:
- Çikolata
- Lolipop
- Şekerli fıstık ezmesi
- Kurabiyeler
Fazla yağlı besinler, vücuttaki yağ tabakasını artırarak selülit oluşumunu kolaylaştırır. Her ne kadar sağlıklı yağlara ihtiyacımız olsa da özellikle trans ve doymuş yağlardan uzak durmanız önerilir. Aşağıdaki besinler, trans ve doymuş yağ bakımından zengindir:
- Pizza
- Hamur tatlıları
- Şarküteri ürünleri
- Kremalar
Selülit yapan yiyecekler, selülitlerden kurtulmak isteyen kişiler tarafından tüketilmemelidir.
3. Selülit Nasıl Geçer, Ne İyi Gelir?
Selülit, birçok durumda iyileşebilir veya tamamen ortadan kalkabilir. Oluşumu cilt altındaki tabakalarda gerçekleştiği için meşakkatli ve zaman alan bir süreçtir. Farklı tekniklerin bir arada kullanılması ve hayatınızda yapacağınız değişiklikler sayesinde bu probleme bir çözüm bulabilirsiniz.
Selülit tedavisinde unutmamanız gereken bir nokta, her bedenin farklı olduğudur. Bu sorunun ortaya çıkış nedenine göre farklı yöntemler denemeniz gerekebilir. Genetik bir tarafı da olduğundan, bazı selülitler tamamen yok olmaz. Fakat azalmaları mümkündür.
4. Selülit Olmaması İçin Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?
Mevcut selülitlerden kurtulma kadar, oluşumunu önlemek de dikkate şayan bir konudur. Selülit oluşumuna yol açtığı düşünülen faktörlerden uzak durup vücudunuzu daha sağlıklı bir hale getirmeniz, sizi selülite karşı daha bağışıklı hale getirecektir. Şu an böyle bir problemden muzdarip olmasanız da, gelecekte herhangi bir zaman diliminde selülitiniz olabilir. Her yaş grubu ve cinsiyet bu durumla karşı karşıya kalabilir.
Alacağınız önlemler sayesinde, mevcut görünümün şiddetini hafifletebileceğiniz gibi, yeni oluşacak selülitlerin de önüne geçebilirsiniz. Bu önlemler, yalnızca bir kere yapıp bırakacağınız uygulamalar değil, alışkanlık haline getirmeniz gereken yaşam stili rutinleridir. Yalnızca selülitin önüne geçmekle kalmayıp daha sağlıklı bir hayat sürdürmenize yardımcı olurlar. Çünkü selülit için beslenme ve spor rutinleri, genel refahınıza iyi yönde katkıda bulunur.
Peki, selülit olmaması için nelere dikkat etmeniz gerekir? Öğrenmek için okumaya devam edebilirsiniz.
5. Adım Adım Selülitten Kurtulma Rehberi
Selülitten kurtulmak imkansız değildir. Ortaya çıkaran ve tetikleyici unsurlar ortadan kaldırıldığında, bu problem de ortadan kalkacaktır. Fakat bazı durumlarda ne yapılırsa yapılsın selülit tamamen yok olmaz. Ancak her zaman görünümünü azaltmak ve daha iyi bir hale getirmek mümkündür.
Doğru beslenme, spor, selülite iyi gelen yağlar, selülit kremleri ve birtakım bakımlar sayesinde selülitten kurtulabilirsiniz. Selülitin genetik bir kaynağı olsa da, büyük ölçüde yaşam tarzıyla alakalıdır. Yaşam tarzınızı daha sağlıklı bir hale getirmeniz daha dinç ve bağışıklığı yüksek bir vücuda sahip olmanıza yol açar.
Selülit olmaması için yapılması gerekenler aşağıdaki başlıklar altında toplanır.
5.1. Diyetinize Ödem Atıcı Besinler Ekleyin
Ödem, vücudunuzda biriken fazla sıvının yarattığı şişkinliklerdir. Fazla sıvı vücuttaki bezlerde depolanarak kan dolaşımını zorlaştırır ve yağ yakımını yavaşlatır. Bu da toksinlerin yağ dokularına yapışmasıyla selüliti daha yoğun hale getirir. Ödemlerinizden kurtulmanız, selülitlerden kurtulma için atabileceğiniz ilk adımdır. Ödem atmak için edinebileceğiniz beslenme alışkanlıkları aşağıdaki gibidir:
Potasyum bakımından zengin yiyecekler, sodyum – potasyum dengesini sağlayarak ödem oluşumunu engeller.
Aldığınız lif miktarını artırmak, bağırsaklarınızı çalıştırır ve vücudunuz ödem yapan fazla suyu bu şekilde atar.
Diüretik etken maddeler, vücudun sıvı atımını kolaylaştırır.
Mineral dengesinin yerinde olması ödemin önüne geçer.
Yukarıdaki içeriklere sahip besinler ödem atmanıza yardımcı olur. Bu besinlerden bazıları aşağıdaki gibidir:
- Karpuz
- Ananas
- Maydonoz
- Salatalık
- Yoğurt
- Turp
- Yulaf
İçerdikleri etken maddeler sayesinde ödem atmanıza yardımcı olan bu besinlere diyetinizde yer vermeniz, selülitlerden kurtulmanıza yardımcı olacaktır. Bunların dışında, günde en az 3 litre su tüketmeye dikkat etmelisiniz.
5.2. Cildinizi Fırçalayarak Lenfatik Sistemi Uyarın
Kuru cildi fırçalamak son zamanlarda popülerleşen bir selülitlerden kurtulma yöntemidir. Evde kendi başınıza uygulayabileceğiniz kuru fırçalama tekniği sayesinde selülit görüntüsünde hafifleme amaçlanır. Uygulamasıysa oldukça basittir, yalnızca yumuşak bir fırça eşliğinde, kuru cildinizi hafifçe 10 dakika boyunca fırçalamanız gerekir.
Kuru cildi fırçalamak kan dolaşımını hızlandırır ve ölü derinin atılmasına yardımcı olur. Düzenli uygulayacağınız bu işlem sayesinde kılcal damarlarınız genişleyerek selülit görüntüsünün azalmasına yol açacaktır. Ayrıca mevcut diğer pürüzleri de yok ederek daha yumuşak bir cilt yapısına ulaşabilirsiniz.
Bu uygulama, lenfatik sistemi uyararak selülitlerden kurtulmanızı kolaylaştırır. Lenfatik sistem, bağışıklık sisteminin bir parçasıdır ve vücudun enfeksiyonlarla savaşmasına yardımcı olur. Bu sistemde dolaşan sıvılar, lenf nodları yardımıyla filtrelenir. Vücudunuzda fazla toksin bulunuyorsa lenf nodlarınız tıkanır. Vücudunuzu fırçalayarak lenf sistemini uyarmanız, bu tıkanıklığın önüne geçerek toksinleri atmanızı sağlar.
Fırçalama işleminin her gün yapılması cilt dokusuna zarar verebilir. Haftada bir veya iki kere cildinizi fırçalayarak, yalnızca selülitleri hedef alabilirsiniz.
5.3. Bacaklarınızı Dinlendirmeyi İhmal Etmeyin
Uzun süre ayakta durmanın vücuda zararlı etkileri bulunur. Bacaklarda ve ayaklarda kan toplanması, varise kadar gidebilen problemlere yol açar. Selülitin en sık görüldüğü yerlerden biri olan bacakları korumak için bacaklarınızı dinlendirmeniz gerekir.
Sürekli ayakta durduğunuz bir işe sahipseniz, bacak bölgenizde yoğun selülitler olması beklenen bir durumdur. Sabit durmak, kan dolaşımı için iyi değildir. Saatler boyunca aynı pozisyonda kalmak, birçok sağlık problemine ve selülite yol açabilir. Bu sebeple, belirli aralıklarla bacaklarınızı dinlendirmeniz gerekir. Bunu uzanarak, oturma molaları vererek ve hafif esneme hareketleri yaparak gerçekleştirebilirsiniz.
5.4. Düzenli Egzersiz Yapın
Hareketsiz ve stabil bir yaşam tarzı, selülit oluşumunu destekler. Yağ yakımı ve kas oluşumu açısından oldukça faydalı olan düzenli egzersiz, vücudunuzda selülite yol açacak süreçlerin önüne geçer. Derinizin altındaki dokuları sıkılaştırmak, cilt tabakasının pürüzsüz görünmesine yardımcı olur.
Kilo kontrolünde büyük yeri olan düzenli egzersiz, özellikle kilo alımına bağlı olarak oluşan selülitlerin azalmasına yardımcıdır. Büyüyen yağ hücrelerini küçülterek kas dokusunu artırdığınız takdirde, cilt altındaki eşit olmayan dağılımın dengelenir.
Vücudunuzun bazı bölgeleri, diğerlerine göre daha fazla selülit içeriyor olabilir. Bu durumlarda, selülitlerinizin fazla olduğu yerleri hedef alan egzersizler tercih etmek süreci hızlandıracaktır. Örneğin, en çok selülit bacaklarınızdaysa, bacakta selülit geçmesi için egzersizler yapabilirsiniz.
Kiloya bağlı selülit oluşumunda kilo almak kadar hızlı kilo vermek de etkili olabilir. Birden kütle kaybeden vücutta, cildin esnekliği hasar görür. Düzenli egzersiz yaparak kas kütlesi oluşturabilir, cildinize destek sağlayacak bir sistem oluşturabilirsiniz. Kilo alırken de verirken de ölçülü olmakta fayda vardır. Aniden gerçekleşen kilo değişimleri, cildinize adapte olması için yeterli zamanı vermez. Zarar gören cilt dokusu, selülit için savunmasız hale gelir.
Egzersiz, mutlaka doğru bir diyetle desteklenmelidir. Düzenli spor yaptığınız halde selülitlerinizde iyileşme görmüyorsanız, aldığınız yağ ve şeker miktarı sizi engelliyor olabilir. Sağlıklı bir yeme düzenine eşlik eden aktif bir hayat, en iyi sonuçları verecektir.
Egzersiz ve selülit konusunda, “zayıflayınca selülit geçer mi?” sorusu merak edilen bir noktadır. Zayıflamak direkt olarak selülitleri geçirmez. Özellikle kas kütlesi kaybederek zayıfladığınız durumlarda, tam tersi bir etki beklenebilir. Asıl işe yarayan yöntem, doğru beslenme ve iyi bir egzersiz programıyla kas kütlenizi artırmanız olacaktır.
Herhangi bir spor hareketinin selülit üzerine direkt etkisi bulunmamaktadır. Egzersizin selülite olan etkisi, yalnızca istikrarlı bir şekilde yaptığınız zaman ortaya çıkar. Yani, “squat selülit giderir mi?” gibi bir sorunun cevabı hem evet hem hayır olacaktır. Yalnızca squat yaparak selülitlerden kurtulmak oldukça zordur. Fakat bu hareketi egzersizinizin bir parçası haline getirerek kalça ve bacak bölgelerindeki selülitleri hedef alabilirsiniz.
5.5. Su Tüketimini Arttırın
Su tüketiminin cilt sağlığında yeri büyüktür. Selülit, yağ tabakalarını ilgilendirdiği kadar cilt yapınızla da ilgilidir. Zarar görmüş, esnekliğini kaybetmiş ciltlerde gözlemlenmesi daha muhtemeldir. Su tüketiminizi artırmanız, cildinize yapabileceğiniz en iyi iyiliklerden biridir. Daha elastik, canlı, nemli ve pürüzsüz yapıya ulaşmak için bol bol su tüketmelisiniz.
Su tüketimi, toksinlerden arınmanıza da yardımcı olur. Bu sayede lenfatik sisteminizi düzenleyebilir, cilt tabakası altındaki eşitsizliklerin önüne geçebilirsiniz. Kiloyla bağlantılı olan selülit problemlerinde de su tüketimini artırmak faydalı olacaktır.
Su içme alışkanlığı edinme konusunda zorlanıyorsanız, içtiğiniz miktarı takip etmek yardımcı olabilir. Kendinize koyacağınız günlük hedefler, su içmek için sizi motive edecektir. Her sabah uyandığınızda büyük bir bardak su içerek güne başlamayı deneyebilirsiniz. Bu sayede erken bir saatte su içme hedefinize bir adım daha yaklaşmış olursunuz.
5.6. Kafein ve Kızartmalardan Uzak Durun
Kafein ve kızartılmış gıdaların selülite yol açtığı bilinir. Vücudunuza olan etkileri selülit oluşturmaya uygun bir ortam hazırlar. Eğer selülitlerden kurtulma hedefiniz varsa, bu ürünleri tüketmemelisiniz.
Kafein, çoğu kişinin her gün tükettiği kahve, kola ve çay gibi içeceklerde bulunan bir maddedir. Bu maddenin aşırı tüketiminin selülite yol açtığı bilinmektedir. Özellikle içerisinde süt tozu bulunan şekerli kahveler, yağ hücrelerinin büyümesine yol açar.
Tek başına zararsız gözükse de kafein içeren ürünler genellikle yağ ve şeker bakımından zengindir. Bu sebeple, tüketilecekse mutlaka şekersiz ve yağsız alternatifler değerlendirilmelidir.
Kızartmalar, ne kadar lezzetli olursa olsun, sağlığınızı tehdit eder. Diyetinizde kızartmalara çokça yer vermek kilo almanıza ve selülit oluşturmanıza yol açabilir. İnflamasyon, glikasyon ve serbest radikal hasar ihtimalinizi artırır. Bu üç durum, yağ tabakalarınızda dengesizlikler oluşturur.
Kafein ve kızartmaların yerine sağlıklı seçenekleri tercih ederek selülitlerden kurtulabilirsiniz. Her gün içtiğiniz kahve yerine taze sıkılmış meyve suyu, kızartılmış gıdalar yerine fırında yaptığınız yemekler daha iyi alternatifler olacaktır.
5.7. Kahve Peelingi Uygulayın
Kahve taneciklerinin cilde sürülmesiyle uygulayabileceğiniz kahve peelingi, selülit karşısında etkili sonuçlar verir. Kafein, antioksidanlar yardımıyla kan damarlarını genişleten basit ama faydalı bir yöntemdir. Uyarıcı etkisiyle cildi sıkılaştırır, kan dolaşımını hızlandırır ve fazla suyun atılmasına yardımcı olur.
Kahvede cilt sağlığı açısından önemli olan antioksidanlar bulunur. Bu antioksidanları dışardan cildinize yedirmeniz, selülit tedavisinde sıklıkla tercih edilen bir yöntemdir. Zira kahve tüketimi, selülit oluşumuna yol açar. Gerekli antioksidanları almanız için farklı bir seçenek olan peeling, cilde canlı bir görüntü de sağlar.
Peelingi uygularken dairesel hareketlerle masaj yapmanız önerilir. Etkili bir masaj sayesinde kan dolaşımını iyice hızlandırabilir, selülite yol açan tıkanıklıkları açabilirsiniz. Kahve tanelerinin pütürlü yapısı ölü derileri atmanıza da yardımcı olacaktır.
Kahve peelingi hazırlamak oldukça kolaydır. Bir miktar kahveyi az miktarda sıcak suyla karıştırarak kalın yapıya sahip bir bileşen elde etmeniz gerekir. Dilerseniz içtiğiniz türk kahvesinin dibinde kalan telveyi de peeling olarak kullanabilirsiniz. Kullandığınız ürünün pütürlü bir yapıya sahip olması etkiyi artıracaktır. Haftada 1 – 2 defa uygulamanız gerekir. Sonuçları ancak düzenli kullandıktan sonra görebilirsiniz.
5.8. Uzak Durun
Strese uzun süre maruz kalmanın fizyolojiye etkileri kanıtlanmıştır. Stres, katekolaminer adrenalin ve noradrenalin hormonlarında artışa yol açar. Bu iki hormonun selülitle bağlantılı olduğu birtakım çalışmalar tarafından ortaya konulmuştur. Hormon dengelerinin yerinde olması, selülitlerden kurtulmak için gerekli ortamı hazırlar.
Stresle başa çıkmak için sağlıklı baş etme yöntemlerini tercih etmelisiniz. Başvurabileceğiniz bazı yöntemler aşağıdaki gibidir:
- Günlük tutmak
- Sosyalleşmek
- Meditasyon yapmak
- Yoga egzersizleri yapmak
- Doğada vakit geçirmek
Sağlık, yalnızca fiziksel değildir. Mutlu bir beyne sahip olmanız hormonal dengenizi sağlamak açısından büyük önem taşır. Aşırı salgılanan adrenalin hormonlarınızı dengede tutmak için bu başa çıkma yöntemlerini kullanabilirsiniz.
5.9. Selülit Kremi Kullanın
Selülitler inatçıdır. Tek bir yönteme sığınmak genellikle sonuç vermez. Cildinizdeki görüntüyü iyileştirmek için, birçok tekniği bir arada kullanarak hayat tarzınızda değişiklikler yapmanız gerekir. Yemek yeme düzeniniz ve spor alışkanlıklarınızın yanı sıra takviye olarak kullanacağınız bir selülit kremi, selülitlerden kurtulma sürecinizi destekler.
Selülit kremlerinin içerisinde bulunan metilksanitler, retinol, aksorbik asit, alfo-tokeferol gibi etken maddeler, selülitten kurtulmanızı kolaylaştırır. Bu tarz kremlerle yapacağınız düzenli selülit masajı oldukça etkilidir.
Selülite iyi gelen kremler, direkt olarak hedef bölgeye uygulanır. Cildin alt kısmına etki edeceğinden, gözeneklerin en açık olduğu duş sonrası gibi zamanlarda kullanmak, faydasını artırır. Sauna ve buhar odalarında vakit geçirdikten sonra da uygulamayı tercih edebilirsiniz. Cildi fırçaladıktan sonra selülit kremi kullanmak da tercih edebileceğiniz bir yöntemdir.
Kremin türüne göre farklı uygulama stilleri olabilir. Hasar gören cildinizi eski sağlığına kavuşturmanıza yardımcı olurken, pürüzsüzlük sağlarlar. Diğer selülitlerden kurtulma metodlarıyla birleştiklerinde çok iyi sonuçlar elde edebilirsiniz.
Selülit kreminizi seçerken dikkatli olmalısınız. Piyasada yüzlerce selülit kremi bulunur ve bazı ürünlerde zararlı kimyasallar olabilir. HayDerma selülit kremi, doğal içeriğiyle selülit görünümüne karşı etkili bir çözümdür.
Dikkat !
Önemli not alanı